29.12.10

Sanat İçin Ölür Müsün?



Bir dönem sınıf arkadaşım olan İsmail Necmi’nin ilk uzun metrajlı filmi “Bunu Gerçekten Yapmalı Mıyım?”, İstanbul’da kuaförlük yaparak yaşayan bir Alman kadının belgeselvari hikayesi. Her ne kadar filmin alt başlığı “Hayat kurgudan daha ilginç olabilir mi?” şeklinde olsa da, filmi izlerken, izlediğiniz hikayenin gerçek mi kurgu mu olduğunu pek aklınıza getirmiyorsunuz. Necmi, filmi, kamerasını omuzuna koyup baş karakterinin peşinde dolaşarak çekmiş, sinemanın en saf haliyle…

Film, Altın Portakal yarışmasına kabul edilmişti ve hatırladığım kadarıyla buna itiraz edenler olmuştu. Yarışmanın kurgu filmler arasında olduğu ve belgesel filmin kabul edilemeyeceği iddiasıyla… Filmin bir sahnesinde, “sanat için ölmeye hazır mısın” cümlesinin sürekli tekrarlandığı bir müzik eşliğinde yapılan çılgın bir dans var. İnsana garip şeyler düşündürüyor.

“Sanat için ölmeye hazır mısın?” Ne kadar tuhaf bir soru değil mi? Vatan için, devrim için ya da Allah için değil, sanat için ölmek…

Sanat sanat için mi, toplum için mi tarzı ikilemlerle yetişmiş, üniversite giriş sınavında “sanatçı toplumun iki adım önünde mi olmalıdır, bir kol boyu yanında mı durmalıdır” gibi sorulara cevap vermiş kuşaklar için anlaşılması zor. “Sanat”ı “için”in öbür tarafında görmek, sanatla ilgili ezberimizde kalan önermeleri de altüst ediyor. Sanata gereken önemi vermeli miyiz, yoksa öneme gereken sanatı mı vermeliyiz? Sanatsız kalan bir toplumun karaciğeri iflas etmiş mi demektir; yoksa toplumsuz kalan sanat, evrenin büzüşmesine mi yol açar?

Belki devrim ütopyalarını bir mühendis gibi değil bir sanatçı gibi kurmak daha anlamlı sonuçlar verebilirdi. Devrimden sonra insanlığın ne kadar mutlu olacağını söylemek pek dramatik değil. Herkesin mutlu olduğu bir hikaye kimseye ilginç gelmez. Devrimden sonra nasıl mutsuzluklarımız, nasıl çelişkilerimiz olacağını bilmek isterdik, neler için yaşayıp neler için hayatımızı feda edebileceğimizi… Böyle bir şey kurgulanarak olmaz mı dersiniz? Bana kalırsa her şey kurgulanabilir, yeter ki gerçek olduğuna kendimizi inandıralım.

İsmail Necmi’nin filminin sitesi http://www.shouldireallydoit.com/